top of page

İSMET İNÖNÜ ve YAŞAR KEMAL

Zülfü Livaneli, “Gözüyle Kartal Avlayan Yazar Yaşar Kemal” adlı kitabında yer alan “Arı Suikastı” başlıklı yazısında anlattığına göre, 1952 yılında İsmet Paşa yanına politikacıları ve gazetecileri alarak bir yurt gezisine çıkmış. Balıkesir’e on kilometre kala “orada tatsız olayların yaşanacağı istihbaratı” gelmiş. İsmet Paşa o zaman Cumhuriyet Gazetesi muhabiri olan Yaşar Kemal’den oraya gidip bir değerlendirme yapmasını istemiş. Yaşar Kemal araştırdığında, İsmet Paşa’nın konuşacağı kürsünün altına iki arı kovanının konulmuş olduğunu görmüş. Durumu İsmet Paşa’ya yalnız olarak aktarmış ve diğer gazetecilerin duymamasını isteyerek, “Paşam, iki kovanda binlerce arı var, sizi elli arı soksa ölürsünüz” demiş. Paşa da “bizde başka bir kürsüde konuşuruz” diye cevaplamış. Ama bu sefer Balıkesir Valisi Nurettin Aynuksa karşısına çıkmış. “Paşam, güvenlik açısından çok mahzurlu” diye söyleyince, Paşa “Ne olur yani? Beni öldürürler mi? diye sormuş. Vali “Sizi bilmem ama Paşam, çıkacak kargaşada en az beş yüz Balıkesirli ölür.” Diye söyleyince Paşa Balıkesir’e girmekten vazgeçmiş. Yaşar Kemal “Paşam sizin Balıkesir’e girememeniz demokrasinin yenilgisi anlamına gelir” deyince; Yaşar Kemal’i aracına almış. Orhaneli’ne girince araç domates yağmuruna tutulmuş. Kıpkırmızı olan araç yıkanırken, Paşa Yaşar Kemal’e dönüp “Bak Gökçeli” demiş, “ben Sakarya muharebesinden sonra Orhaneli’ne girerken halk atımın göğsüne kadar yükselen bir çiçek yağmuruna tutmuştu.” Diye söyleyince, Yaşar Kemal gözyaşlarını tutamayarak ağlamaya başlamış. İkinci dünya savaşının yıkımından da; İnönü ve arkadaşları ülkemizi bu savaştan uzak tutmuşlar ve bunda başarılı olmuşlar. Bu durumu Burak Başak yazısında şöyle anlatmış. “Savaşmanın ne demek olduğunu en iyi bilen kişilerden birisi olan İsmet İnönü ve arkadaşları halkı büyük acılara sürükleyeceği belli olan bu anlamsız savaştan ülkelerini uzak tutmaya karar vermişler.,, Türkiye bu dönemi İsmet İnönü’nün dehası sayesinde kazasız belasız atlatabilen ender ülkelerden birisi olmuş. Hükümet belirsiz bir hayal uğruna askerini ölüme göndermemiş, ülkeyi savaşa sokmamış. İnönü ve arkadaşlarının bu politikaları daha sonrasında rakip partiler tarafından çok eleştirilmiş, Türkler gibi savaşçı bir ulusun erkekliğini körelttiği, halka açlık çektirdiği, yiyecekleri karneye bağlattığı, savaştan kaçtığı gibi sayısız suçlamayla karşı karşıya kalmışlar. Savaş bittikten sonra bir gün seçim meydanında muhaliflerin, çocukları “Sen bizi aç bıraktın” diye bağırması üzerine İnönü çocuklara hitaben ‘Ben sizi aç bıraktım ama babasız bırakmadım’ diyerek tarihe geçen bu sözü söylemiş. İşte İsmet İnönü budur. çok iyi bir kurmay subaydır. Bizzat savaştığı için savaşın ne olduğunu çok iyi bilir. Savaşta yıkımın hangi sonuçları yarattığını çok iyi gözlemlemiştir. Bu nedenle Atatürk yanından onu hiç ayırmamıştır.

Hasan OKURSOY



2 görüntüleme0 yorum
Post: Blog2_Post
bottom of page