top of page

İYİ KİTAP İYİ ARKADAŞ

Her gün yeni öğrendiklerimiz olmasa, yaşama da tutunamayız, çocukluğumuzdan başlar bu öğrenme, devam eder durur. Bir gün bir bakmışsın, her şey biter ve yalnızlığın kalır.

İnsan zaman zaman geçmişi anımsar, hiç de aklına güzel anılar gelmez. Pişmanlığı, karamsarlığı sarkar durur.

Bir de insanı erdemli kılan, başkalarından ayıran okudukları ve arkadaşlarıdır. İyi kitap iyi arkadaş gibidir. Bir mıknatıs gibi çeker.

İnsan yaş aldıkça da değişir. Okudukları, yaşadıkları, arkadaşları ve çevresi ile büyür. Güzel ve iyi olan gibi kötü olan da onda iz bırakır. Güzelden iyiden yana alabildikleri, dalında öten bir kuş gibi şakır durur.

İnsan yaşlanınca daha hoşgörülü olur. Çevresindeki yanlışları ve doğruları daha iyi fark eder. Fakat yeniden yaşama başlamak istese bu mümkün olmaz. Çünkü yaşam su gibi akıp gider. Koca su hiçbir zaman akışında, sesinde eskisi gibi olmaz.

Bu kısa ömürde, bazen küçük konulara kızıp uykusuz kalırsın, o kızgınlıkların ve pişmanlıklarının bir gün boş olduğunu anlarsın. Fakat bazı pişmanlıklar ağacında takılı kalır. Onları bir türlü unutamazsın.

Bir diyalektik mi? Bilemem. Her yanlışımıza ve doğrumuza sebep olan davranışlarımızdır. Davranışlarımızı böyle ortaya çıkaran ve buna neden olan aldığımız eğitim, çevrede gördüklerimizdir.

Kötü eğitim-öğretim ileride kendisini hep olumsuz olarak gösterir. Güzel ve iyi eğitim-öğretim, insan yaşamını mükemmele götürmede fayda sağlar.

O nedenle eğitim-öğretim başkalarına bırakılmayacak kadar önemlidir. Devlete bu konuda büyük görev düşer. Kontrolsüz ve denetimsiz bir öğretim eninde sonunda bir sıkıntı olarak karşımıza çıkar.

Bilmediklerimiz bizde korku yaratır, insanı karamsar bırakır. Bilgi her zaman bizi güçlü kılar, gücümüze güç katar.

Geçen gün telaşlı bir serçe sekip durdu bahçede. Beni büyüledi, sonra uçup gitti, arkasından uzaklara baktım sessizce. Neler düşündüm neler, torunumun söyledikleri aklıma geldi, şiirinden seslendi “bir kuş olsam da okula gitsem” diyen sesini duyar gibi oldum. Hüzünlendim, bu corona bitsin diye ben de söylendim birer birer.

Sonra sevgi dedim, çiçek de çocuk da sevgi ile büyür. Kim olursa olsun, sevgi versin, sevgi sarsın ömür boyu. Sevginin ve gülümsemenin açamayacağı bir kapı yoktur. Bakmasını, gülmesini bilmek de bir sanattır.

Emin Çapa Twitter hesabında eğitim durumunu şöyle anlatmış.

Cumhuriyetin bu ülkenin yoksul ve alt tabakasına sunduğu yükselme fırsatını eğitim sayesinde verdiğini belirterek “Benim ailem o kadar cahildi ki, bana rehberlik etmeleri mümkün değildi. Söyleyebildikleri tek şey seni gittiğin yere kadar destekleriz" olmuş.

İlkokul mezunu annesi sınava hazırlanırken, “Emin sevmeye kalkar diye bahçeye gelen kedileri komşu bahçelere mama koyarak” uzaklaştırmış. Okumayı askerde öğrenen babası üniversiteyi kazandığında “banyoya gidip ağlamış, arkadaşlarına, oğlum soyadımı üniversiteye soktu” demiş.

Bizler de dar gelirli aile çocuklarıydık, cumhuriyetin sosyal devleti sayesinde yatılı okullarında okuduk, burs imkânlarından yararlandık. Bu nedenle cumhuriyet ve Atatürk ilkelerinden hiç ayrılmadık.

Cumhuriyetin yapmak istediklerinden biri buydu, bu nedenle bugüne kadar ayakta kaldı. Dileriz cumhuriyetin bu güleç yüzü sonsuza kadar devam eder.

Hasan OKURSOY 11 Ocak 2021 Yelki



3 görüntüleme0 yorum
Post: Blog2_Post
bottom of page