top of page

GÜNLÜĞÜM;

  • 11 Tem 2022
  • 2 dakikada okunur

5 Temmuz 2022 Salı;


Ercan Kesal’ın yazdıklarını okumaya devam ediyorum. Çok güzel yazılar yazmış, oku oku bitmiyor, yazdıklarından bir türlü ayrılamıyorum. Ercan Bey de bir zamanlar kendini şiire vurmuş. Bıkıp usanmadan yazmış. Annesi “sabaha kadar ne yazarsın oğlum bilmem ki, derdin hiç bitmez mi senin?” Diye sorup dururmuş.

Ben de şimdi bu yazdıklarını okuyorum. Ahmet Erhan’ın cenazesini Ankara’ya Ercan Bey göndermiş. Ankara’da Karşıyaka mezarlığında toprağa verilmiş. Ercan Beyin yazdıklarından bu durumu yeni öğrendim.

Erhan’ın cenazesinin Ankara’ya yolladığının ertesi günü, telefonla Adnan Azar kendisini aramış. “Tören çok iyi geçti. Sana da teşekkürler. Erhan’a çok iyi bakmışsın. Burada her şey iyi oldu. Güzelce yatırdık yerine…” Diye ince ince cenaze törenini anlatmış.

Ercan Kesal Bey “Sanki cenazeden değil de toprağa özenle dikilen bir gül fidanından bahsediyor gibiydi.” Diye Adnan Azar’ın anlattıklarını yazmış.

Milliyet Gazetesi de “Tedavi gördüğü Özel Okmeydanı Hastanesinde hayatını kaybeden şair Ahmet Erhan (55) Karşıyaka Mezarlığı’nda toprağa verildi.” Diye o günü haber yapmış.

Cenaze merasimine, CHP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap, CHP Muğla Milletvekili Tolga Çandar, Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık, şair Ahmet Telli, yazar Nihat Genç ve vatandaşlar katılmış.

Şair Ahmet Telli, basın mensuplarına, Erhan’ın hayatıyla şiirinin örtüştüğünü, Nazım Hikmet, Orhan Veli gibi öncü bir şair olduğunu ifade etmiş. “O, bu dünyaya dahil değildi, hep müdahildi. Özellikle 2 Temmuz 1993’ten sonra Sivas’ta yitirdiği dostlarına çok üzüldü. Bir an önce sanki onlara kavuşmak istiyormuş gibi bir hayat sürdü” Demiş.

Ercan Kesal, “Prensin Ölümü” başlığı altında yazdığı yazısında, Adnan Azar’ı ve geçmiş günleri farklı bir güzellikte satırlara dökerek, Ahmet Erhan’ı, Behçet Aysan’ı, Akif Kurtuluş’u, Murat’ı ve Oktay Tok’u da anlatmış.

Adnan şiir yazarmış ve bir yandan da sinemayla uğraşırmış. TRT’de çalışıyor olması ona iyi bir sinemacı çevresi kazandırmış.

Ercan Kesal, 1989 yılında, yönetmen olmak için evdeki telefon, halı ve termosifonu satıp, memurluktan istifa emiş. İstanbul’a gitmek için yola çıktığında, cebinde sadece Adnan’ın verdiği bir Ziya Öztan’ın telefonu varmış.

Adnan Azar, çok iyi bir şair ve sinemacıymış, çok okurmuş. Mütevazı ve samimi dostluklarına çok kıymet verirmiş, kimseye kırmazmış.

Behçet Aysan “Adnan bizim prensimizdi.” Dermiş.

En sonunda ise “…Anılarımız ve düşlerimiz bize hiç de uzak şeyler değildi. Zaman ne kadar nesneldi. İnsan olmadan zaman olmaz. Şimdide yaşamıyoruz. ‘Şimdi’ çok kısa. Mümkün olan tek ‘şimdi’, gelecek ile şimdi arasında bulunan uçuruma düşmemiz. İşte bu yüzden ‘nostalji’, geçmiş için duyulan pişmanlık değil, kuvvetlerimizi saymayı, onları seferber etmeyi, görevimizi yerine getirmeyi başaramayarak kaybettiğimiz zaman karşısında duyduğumuz kederdir…” Diye yazısını bitirmiş. (1)

Sonra “Çok kederliyim Adnan, çok…” Diye Adnan Azar’ı bu yazısıyla uğurlamış.

Adnan Azar: Şair, yazar ve sinemacı, 1956 yılında Rize Çayeli’nde doğmuş, TED Kayseri Koleji’ni ve Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümü’nü bitirmiş. Şiir ve öyküleri değişik dergilerde yayımlanmış. Kısa filmler ve televizyon dizileri de çekmiş, 1991’de çektiği ‘Batık Aşklar Müzesi’ Altın Koza En İyi Kurgu Ödülü’nü almış.

Günlüğümde şairin “Parçalanmış Zamanlar” şiirini de sizlerle paylaşmak isterim.


1

“unuturum akıp gittiğin

yüzünü unuturum


geceye yaslanırım

yaslanırım ince uzak bir sese

senin sesin o

alır beni bilirim


her şiirle birlikte

senin adın

alır beni bilirim

senin kumral susuşun

senin kırık susuşun


kime varsam geceler

kimi sevsem yine seni

yine seni severim


unuturum akıp gittiğin

artık yeni bir pusuda beklenirim” (2)


Aramızdan ayrılan şairleri saygı ile anarım. Huzur içinde uyusunlar.

Belki bir başka günlüğümde Ercan Kesal’dan okuduklarımı yine yazar, sizlerle paylaşırım.


Hasan OKURSOY


Kaynak;

1-Ercan Kesal, Prensin Ölümü.

2-Adnan Azar, Parçalanmış Zamanlar, Şiir.gen.tr sitesi.



ree

 
 
bottom of page