top of page

AYDIN ILGAZ

Rifat Ilgaz’ın oğlu Aydın Ilgaz, Kabataş Erkek Lisesinden sonra kazandığı bursla, Amerika’da, Michigan Eyalet Üniversitesinde elektronik mühendisliği okumuş, THY’ındaki görevinden emekli olarak 1983 yılında babasının yazdıklarını tanıtmak amacıyla Çınar Yayınlarını kurarak yayın dünyasında çalışmış.

Kendisi ile İzmir kitap fuarında 24 Nisan 2011 tarihinde tanıştım, babasının iki kitabını bana imzaladı ve babasının “edebiyatın her türü ile eserler verdiğini” belirtti. Bir de kendisinin yazdığı “Sınıf’ın Efsanesi” kitabını imzalayıp verdi.

Bugün Aydın Beyin ölüm haberini alınca Aydın Ilgaz’ı yazmak istedim.

Rıfat Ilgaz’a babası yazdığı mektupta, “Oğlum, ben senin mühendis doktor olmanı düşünüyordum. Sen kalktın şair oldun, yazar oldun. Ne istersen ol, karışmam. Ama neyi iyi yapacağın aklına yatıyorsa, onu yap. İstersen zurnacı ol, ama zurnayı en iyi şekilde çal…” Diye öğüt vermiş. Rıfat Ilgaz da babasının öğüdünü yaşamı boyunca ilke edinmiş.

Okutma Üzerine” isimli şiirinde belirttiği gibi çocuklar için yazıp durmuş. İnsanları düşündürmüş, yazdıklarında, bu düzeni değiştirmek için yaşananlara dikkat çekmiş.


“SINIF’ın ozanıyım mimli,

HABABAM SINIFI’nın yazarıyım ünlü.

Kim ne derse desin,

Çocuklar için yazdım hep.


Canım yansın diye

İşimden atarlar sık sık,

Acısını hep çocuklar çeker?

Kendi öz çocuklarım,

Benden önce.


Şunu demek istiyorum!

İki iş tuttum ömür boyu köklü.

Çocukları okutmaktı ilk işim,

İkincisi,

Yazdığımı çocuklara okutmak.


Ne gençlerden ne çocuklardan

Bir yakınmam yok

Arap’ın dediği doğru:

“Çocuk mazbut?”

Memleketse görülüyor işte,

Güllük gülistanlık?

Ne var ki güllerin dikeni çok!”


Diye yaşadıklarını ve ülkemizi şiirinde dile getirerek özetlemiş. (1)


22 Temmuz 2022 tarihli günlüğümde;

“Rıfat Ilgaz, Hababam Sınıfı ile tanınır. Oysa altmışa yakın kitabı vardır. Oğlu Aydın’ın söylediği gibi şiirden romana, öyküden tiyatro oyununa ve anı kitaplarına dek pek çok kitap yazmıştır. Beş buçuk yıl yazdıklarından dolayı hapiste yatmıştır. Eğitim sistemimizi, Hababam Sınıfında mizahı da içine katarak eleştirmiştir. Yaşadıklarını şiirlerine ve yazdıklarına yansıtmıştır. Yazdıklarında toplumcu bir tutum, mizah vardır, insanca yaşam vermeyen ekonomik düzeni hep eleştirmiştir.

Şiirlerinde de kendi derdinden çok toplumun, insanlığın sorunlarını ele almıştır, savaşa karşı durmuştur, yoksul insanların sesi olmaya çalışmıştır.

Türkiye’de muhalif bir yazar, çizer olmak zordur. Bedelini ağır öder. Rıfat Ilgaz da bu bedeli ağır ödemiştir. Hapislerde yatmış, verem olmuştur. “Diye yazmışım. (2)

Bugün ise Aydın Ilgaz’ın ölüm haberini alınca üzüldüm.

2 Mart 1940 tarihinde İstanbul’da doğan Aydın Bey, 82 yaşında kalp krizi geçirmiş ve hastaneye kaldırılmış ise de kurtarılamamış.

Aydın Bey, babasına yardımcı olmak için THY’ndeki işinden ayrılmış ve Çınar Yayınları'nı kurmuş, yaşamının son 30 yılında babasının kitaplarını basıp yaymak için çalışmış.

Rıfat Ilgaz’ı Kuvayı Milliyeci yapan Kaya Erdem’in babası Hilmi Bey imiş. İlkokulda öğretmeni olmuş, o gelince fesi çıkarmış, kalpak giymiş, ortaokulu Kastamonu’da okurken de Atatürk’ün emri ile kalpağı çıkarıp şapka giymeye başlamış ve Latin harfleri gelince de eski harfler gitmiş.

1930 yılında Öğretmen Okulu ve daha sonra da Gazi Eğitim Enstitüsü Türkçe bölümünü bitirerek öğretmen olmuş.

Çileli bir yaşam sürmüş, acı çeken insanları yansıtan konuların yerine yaşamın gülmece kısmını yazmaya çalışmış. Bu durum da yazarın mizaha yönelmesini sağlamış. (3)

Hababam Sınıfı, Rıfat Ilgaz’ın en ünlü mizah eseri. Oğlunun okul maceralarını anlatması ile yavaş yavaş oluşmuş. Hafta sonlarında Aydın eve gelip okul maceralarını anlattıkça Rıfat Ilgaz da hem öğrenciliğinde yaşadıklarını hem de oğlunun anlattıklarını öykü haline dönüştürmeye başlamış. Kuşkusuz bunları kaleme alırken kendi öğretmenlik yıllarının anı ve gözlemlerini de üstüne hep eklemiş.

Rıfat Ilgaz’ın yukarıdaki şiirinde de belirtildiği gibi yaşamı hep çileli geçerken çocukları da bu çileden nasiplerini almış.

Sınıf’ın Efsanesi kitabında Aydın Ilgaz Bey de “Okuma Üzerine” adlı şiirdeki dizelerin “babasının yaşamının bir özeti olduğunu” vurgular. (4)

Babasının Sınıf adlı şiir kitabıyla başlayan serüvenin acı-tatlı olaylarla geçtiğini ve bu kitabın bedelini çok ağır ödediğini, birçok olaylara tanık olduklarını belirten Aydın Bey kendi yazmış olduğu anıları da Sınıf Efsanesi kitabında toplamış.

Bilinmeyen olayları bize ulaştırmış.

Bugün Aydın Ilgaz’ı uğurlarken

Kitapta dile getirdiklerini uzun uzun anlatmam mümkün değil. Kabataş Lisesinde okurken babasına anlattıklarını babası “Dolmuş” dergisinde yazarmış. Hatta bu yazılanlar o zaman Kabataş Lisesinde konuşulurmuş. Okulda bundan dolayı sorunlar yaşamış ise de Kız Lisesinde öğretmen olan annesi okula gelerek ilgili öğretmenlerle görüşmüş ve durumu düzeltmiş.

Behçet Necatigil, lisede Aydın Beyin öğretmeni ve babasının da yakın arkadaşıymış. Babasının siyasi konumu herkesi ürkütürmüş. Bu nedenle herkes çekinerek kendisi ile konuşurmuş.

Behçet Bey de koridorlarda karşılaştıklarında “Nasılsın, iyi misin Aydın? Bir sıkıntın var mı?” Diye sorar, fazla uzatmazmış. (5)

Hastalanan babası hastaneye yattığında, annesi de deneme liseleri projesinin eğitimini almak için görevli olarak Amerika’ya gitmiş.

Evde yalnız başına kalınca, annesinin arkadaşları, Darüşşafaka Lisesi’ne onun yerleşmesini söylemişler. Eylül ayında, okuldan çıkınca gece kalmak üzere Darüşşafaka Lisesi’ne giderek, oradaki öğrencilere akşam etüt çalışmaları sırasında etüt ağabeyliği yapmaya başlamış. Orada sınıf öğrencisi olan Yalçın Pekşen ile tanışmış. Yalçın beyle edebiyat sohbetleri yaparlarmış, bu güzel günler uzun sürmemiş. Bunun nedeni de “Hababam Sınıfı” kitabı olmuş. Etüt görevine başladıktan bir hafta sonra okulda yapılan bir aramada öğrencilerin yataklarının altında Hababam Sınıfı kitapları bulunmuş. Yapılan araştırmada “bu kitapları sen mi okula soktun” sorusunu sormuşlar. Oysa öğrencilerin bu kitabı okuduklarından haberi bile yokmuş. Sonunda mütevelli heyeti tarafından yurttaki görevinden alınmış ve yurttan ayrılmak zorunda kalmış.

Aradan yıllar geçmiş, bir gün Şan Tiyatrosu’nda Hababam Sınıfı müzikali sahneye konulmuş. Egemen Bostancı ile tanışmış. Oyunun gidişi hakkında bilgi alırmış. Durumu da babasına iletirmiş. Egemen Bostancı’ya “Ne zaman bizi davet edeceksin? Babam galaya gelmek istiyor.” Dediğinde “Birkaç gün daha bekleyin” Diye cevap alınca, nedenini sormuş. Emel Sayın’ın eski eşi Yüksel Kasapoğlu Darüşşafaka Lisesi’nin Okul Aile Birliği başkanıymış. Egemen Beyle de arkadaş imişler. Hababam müzikalinin biletleri daha satışa konmadan ilk iki haftalık biletlerin tamamını Yüksel Kasapoğlu satın almış. Okul Aile Birliği üyelerine yüksek fiyatlarla bu biletleri satıp Darüşşafaka Lisesi’ne yardımda bulunmak istemiş. Bundan elde edilecek gelirle de okula bir spor salonu yapılması amaçlanmış.

Aydın Beyin, yıllar önce lisede arama sonucu Hababam Sınıfı kitapları bulundu diye suçlandığı ve kovulduğu aklına gelmiş. Yirmi yıl sonra ise 1982 yılında, Darüşşafaka Lisesi spor salonunun ilk harcında Hababam Sınıfı’nın maddi bakımdan bu şekilde katkısı olmuş. (6)

Babasının şiirinde özet olarak belirttiği gibi bu kitap yazara ve çocuklarına büyük sıkıntılar çektirmiş.

Aydın Bey, liseyi bitirdikten sonra üniversite sınavlarına girmiş ve matematik bölümünü kazanmış. Ilgaz soyadından dolayı birçok kişinin dikkatini çektiğinden, kız kardeşi Yıldız Üsküdar Amerikan Koleji’nde okurken, kendisi de bir burs kazanarak Amerika’da bir üniversiteye kaydını yaptırmış.

Bir şairi ne kadar anlatırsan anlat, onun yazdığı şiirler onu farklı anlatır. Bizim anlattıklarımız da onun şiirinin altında kalır. Yukarıda belirttiğim gibi yazarın şiiri, kendisinin ve çocuklarının çektiklerini Aydın Ilgaz’ın da açıkladığı gibi kısaca özetlemiş.

Aydın Beyi son yolculuğuna uğurlarken “Sınıf’ın Efsanesi” kitabındaki anılarından da alıntılar yaparak baba ve oğlunu anlatmak istedim. Rıfat Ilgaz ve oğlu Aydın Bey huzur içinde uyusunlar. Onları unutmayacağız.

Hasan OKURSOY

20 Aralık 2022

Yelki


Kaynak;

1- Ocak Katırı Alagöz adlı şiir kitabından 1987.

2- 22 Temmuz 2022 tarihli günlüğüm;

3- Füsun Özbilgen’in yazar ile yaptığı söyleşi, Acıları Gülmeceyi dönüştüren Yazar, Skylife Şubat-1993, s. 118

4- Aydın Ilgaz, Sınıf’ın Efsanesi, Çınar yayınları, 2. Baskı Şubat-2010, s.9.

5- Age. s.35.

6- Age. s. (45-49).



4 görüntüleme0 yorum
Post: Blog2_Post
bottom of page