top of page

F ve Q KLAVYE

20 Ekim 1955 tarihinde, çeşitli Bakanlıkların temsilcilerinden öğretmen (İhsan Sıtkı Yener) ve iki Amerikalı Eğitim Müşavirlerinden (Anthony R. Lanza ve Edwvard J. Tutak) dan kurulu Standardizasyon Komitesi “Standart Türk Klavyesi”ni meydana getirmiştir. Sevgili Öğretmenimiz Muzaffer Okutkan’ın 1966 yılı basımı olan “Daktilografi Öğretimi ”isimli eserinde; Standart Türk Klavyesinin Özellikleri şöyle sıralanmıştır. 1. Türkçe kelime yazısındaki bir sesli bir sessiz bağlantısı göz önünde tutularak her iki elin parmaklarının birbiri arkasına sıra ile kullanılması imkanını vermek için bütün sesliler bir elde toplanmıştır. Az geçen sessizler de sol ele alınmıştır. 2. Parmaklara düşen yük nispetleri parmakların fiziki kuvvetleri ve hareket kabiliyetleri göz önünde tutularak düzenlenmiş. 3. Bir el ile arka arkaya iki harfin yazılması nispeti % 10 muş. 4. Bir parmak ile birbiri arkasına iki harfe vurma nispeti % 1 miş. 29 934 kelimedeki 183.596 harfin tasnifinde ise; Standart Türk Klavyedeki; Temal sıra tuşlarına % 64, Üst sıra tuşlarına % 24 ve alt sıra tuşlarına ise % 12 Sol işaret parmağına % 25,3 Sol orta parmağa % 10.8 Sol yüzük parmağına % 9 Sol küçük Parmağa % 3,9 Sağ işaret parmağına %25,9 Sağ orta parmağa %12,6 Sağ yüzük parmağına % 7,6 Sağ küçük parmağa % 4,9 yükün binmekte olduğu tespit edilmiş. Özetle; Sol el parmaklarına % 49 Sağ el parmaklarına ise % 51 yük nispetinin doğduğu yazılmaktadır. Günümüzde kullandığımız “Standart Türk Klavyesi” ile yani “F” klavyeli bilgisayarda yazı yazmak randımanı artmaktadır. Çünkü daha sür'atli yazım bu klavyede olmaktadır. . Aslında; Standart Türk Klavyesinin yani “F” klavyenin kullanılması da Milli Eğitim Bakanlığınca yazılan yazılarda zorunlu tutulmaktadır. Fakat ne ısrardır ki, buna Üniversiteler bir türlü uymamaktadır. Öğretimleri yine “Q” klavye ile verilmekte ve bu mezunları da çalıştıkları okul ve iş yerlerinde “Q” klavyeyi bularak çalışmalarını sürdürmektedir. Yine kıymetli meslektaşım İsmail Talınlı 1972 basımlı “Daktilografi” isimli kitabında; “On parmakla bakmadan yazma ile metotsuz yazma arasındaki farkları özetle şöyle belirtmiştir. Metotsuz yazmada iki veya üç parmak devamlı olarak tuşlar üzerinde olacaktır. Bu çok zaman kaybına sebep olacağından gözler, hem müsveddeyi, hem tuşları ve hem de yazılan yazının doğru olup olmadığını kontrol etmek zorunda olduğundan çok kısa bir zamanda yazıyı yazan yorulacaktır. Bu yorulma zamanla sinir sisteminde de bozukluklar meydana getirecektir. Parmakların ve gözlerin yorulması yüzünden iş çok zevksiz ve verimsiz olacaktır. Halbuki on parmakla yazma metodunda parmaklar tuşlar üzerinde iş bölümü yaptıklarından, tuşlara hem daha kolay ve hem de daha az zaman içerisinde vurmak mümkün olacaktır... Yapılan incelemelerin sonuçlarına göre metotlu yazan bir kişi, dakikada hatasız olarak 20-120 kelime yazabildiği halde, metotsuz yazmada bu 20-25 kelimeye düşecektir. Metotlu yazan kişi, iki veya üç parmakla yazan, dört beş kişinin işini aynı zamanda yapabilecektir.” Diyerek on parmakla bakmadan yazmanın önemini vurgulamıştır. Görüldüğü gibi “Standart Türk Klavyesi” ile On parmakla bakmadan yazma mümkün olmakta ve sür'atle çabuk yorulmadan yazım gerçekleşmektedir. Yeryüzünde en yaygın kullanılan yedinci dil Türkçedir. Dilimiz için hazırlanmış bir klavyeyi bırakıp “Q” klavyeyi kullanmak dilimize de yardım etmemektedir. Hasan Okursoy 25 Eyül 2004 İzmir Not; Bu yazıyı 25 Eylül 2004 yılında yazmıştım. Bu arada İhsan Sıtkı Yener bey ile öğretmenimiz Muzaffer Okutkan aramızdan ayrıldı. Onları rahmet ve özlemle anıyorum. Huzur içinde uyusunlar.

Ayrıca; Sevgili öğrenciler, hızlı ve düzgün yazmanın yolu "F"klavyeden geçer. On parmakla yazmaktan vazgeçmeyiniz. Bilgisayarınıza komut vererek de "F"klavyeye geçiş sağlayabiliriz. O zaman da bakmadan yazabilirsiniz. Bu konuda eğitim almayanlar, kısa bir kurs ile daha iyi yazabilirler düşüncesindeyim.


9 görüntüleme0 yorum
Post: Blog2_Post
bottom of page