ERDAL
- 11 Eki 2022
- 2 dakikada okunur
Sonunda Erdal’a geldi ölüm Sustu bütün güz çiçekleri Hepimizde vardı bir albeni Aldı koynuna onu Acılı toprak Bizden ayırdı Erdal’ı
Okul arkadaşlarımız ile buluştuğumuz Kuşadası otelcilik okulunda, bana şöyle demişti; “Hasanım anılar bende, bir anlatsam bitmez, ” Dedi. Bir kaç anısını ancak yazabildim. Anılarını daha sonra alıp kayıt etmek ve yazmak mümkün olmadı. Ben Erdal’ı; ekmek, emek ve alın terinde, arkadaşlarıyla iletişiminde bir başka yere korum. Çok farklı bir yapısı vardı onun. Korkusuz, kimseden çekinmeyen bir yapıda koca bir çınardı Erdal. Dediğim gibi hepimizde bir Albenisi mevcuttu. Haksızlığa karşı idi. Yardıma ihtiyacı olanın yanına ilk koşandı. Kimseye “eyvallahı” yoktu. Facebook’ta ölüm haberinin ardında gözlerim yaşlı yorumları okudum. “Büyük insan, yiğit ağabeyim, hepimizin can dostu, beni her gördüğünde, Şerafettin Akbulut’u sorardı, ahirette buluştular. Zalım diye hitap ederdi. İçim titrerdi, hatırlanacak her olayın içinde vardı. Dostlukların en büyük mimarını kayıp ettik. Sivaslı Erdal’ın önemi başka idi. Atatürkçü devrimci önderdi. Yüreği sevgi dolu bir insanı kayıp ettik. Vefakâr, cefakâr dost. Güzel dost seni kayıp etmenin acısı yüreğimizi yaktı. Adam gibi adam, hoşcakal.” Ne güzel yazmış arkadaşlar. Hoşca kal, rahat uyu, unutulmayacaksın Erdal.
ERDALIN ARDINDAN
Gitti Denizin uğultusunda Mavi savruldu rüzgârında
Ankara ikindi yağmurunda Anıları kaldı yalnızlığında
Hepimizde Güzel dururdu arkadaşlığı Uzanıp alırdık her seslenişinde Mırıldansa da site yurdu Akşam güneşinde
Hep güne düşerdi Aramızda aranan sesi
Kıyı kıyı toplardı bizi Bir de gülüşü Sarardı hepimizi
Hep fışkırıp dururdu orda Çırpınan yüreği Ansızın düşerdi gülüşü
Gezinirdi yüzünde Bütün öğrenciliği Bir akşam çayı Toplardı eşi dostu
Ah! sarı defter Güzel yazılarını Kim ezber eder? Çocuklar mı dinler?
Ne kaldı oralardan? Bir kıyıdan Bir nehirden Üşüyüp gelen güzden O da saklanır rüzgârından
Ne zaman yolları gözlesem Kapı önü mırıldanır Artık düşer acılar Akşam güneşinden
Hasan OKURSOY
