YAŞAMAK GÜZEL
- 28 Tem 2022
- 2 dakikada okunur
Oldum olası kıyılarda gezmeyi çok severim. Bazen kıyılar çok ilgimi çeker. Kıyılarda dolaşır dururum. Denizin kıyısındaki çakıl taşları, hep düşündürür beni. Kaç gelgit onların yüzünü, sonunda böyle pürüzsüz bir hale getirmiştir. Ana kaya parçasından ayrılırken bir hüzne bulaşmıştır her biri.
O kurup durduğumuz saatler, o akrep ve yelkovanlar kaç kez dönüp durmuştur. Bazen seyrederim yağmur sonu karıncaların telaşını. Bir düzen içinde gelip giderler. Bıçağın yüzündeki o keskin güç de benim ilgimi çeker.
İnsanoğlu iyi yetiştirilirse, yoksulluğu, ezilmişliği de yener. Sevgi, kardeşlik, adalet ve özgürlük içinde büyür, yanında toplanır bütün değerler. İyi eğitim-öğretim verilirse doğa da onlarla özdeşleşir. Karşılıklı öç alma duygusu kayıp olur. Evrensel değerler hepimizin ortak kaderidir. Onlardan uzaklaşırsak, mutluluk da bizden kaçar.
Şimdi bu bulaş ortamında arkadaşlardan uzak, çayların tadı da yok. Uzun zamandır onu da almıyorum. Sıcak limonlu su, kahvaltıma eşlik eder. Arkadaşlarla eş, dost ve yakınlarımla iletişim kurmamda telefon büyük bir kolaylık, onların sesini duymak bir mutluluk.
Yazımın başlığına yazdığım gibi “Yaşamak Güzel”. Bilgisayar ortamında facebooktan haberleşmek, insanı bir yerde yalnız da bırakmıyor. Beğeni ve yorumlar yazılarına düşünce insanı mutluluk sarıyor.
Gün olur, ufacık şeylere birden patlarız. Biriktirdiklerimiz birden tükenir. Yanlışlarımız olmaz mı? Olur, bazen de onu bir kenarda saklarız. Olur, olmaz şeylere kafa yorup mutsuz oluruz. Oysa yaşamak güzel, bir fesleğene dokunur gibi kokar durur. Yaşamak, çiçeklere bürünmüş bir ağaç gibi bize bakar.
Şimdi bir yerden bulsak da “Vadim O Kadar Yeşildi ki” filmini seyir etsek. Morganların yalın yaşamını görsek. Ailenin küçük oğlu Huw Morgan filmde “Babam gibi adamlar ölmezler” diye söyleyip dursa.
Güne ağacından bir elma atıp dursan, su sonunda bulur yolunu. Bu insanoğlu öfkesini neden gömmez derine? O zaman yaşam daha güzel olmaz mı?
Yıllar sonra yaşlanıp çekilince bir köşeye, şunu fark ediyorsun; Artık vaktin kalmadığını, gençliğinde yapamadıkların aklına düşüyor. Şimdi onların yapılamayacağını anlıyor ve kıyına çekiliyorsun. Fakat bazılarını denedim, olmadı diye kendini teselli ediyorsun. İşte o zaman pişmanlıkların sarkıyor her yerden. Gün batıyor dağların arkasında, o kızıllık seni boğuyor, gün bugün de gittim diye seslenip duruyor.
Ve avluda kuşlar uçsa da yeni düşler kuramıyorsun. Gece kalan saçlarını tarasa da hüznü avuçlarında boğamıyorsun.
Fakat “Yaşamak Güzel” diyorsun, sabahları güneşe bakıp duruyorsun.
Ne diyeyim? Yine de yaşamak güzel.
Seneca “Bir insan hangi limana ulaşmak istediğini biliyorsa, onun için her rüzgâr uygundur” der.
Bugün de bunları yazmak istedim. Evet yaşamak güzel.
Hasan OKURSOY 28 Temmuz 2020 Yelki



