top of page

GÜNLÜĞÜM;

24 Mayıs 2002 Cuma;

Her denetim turnesi bizde anılar bırakır. Bize de bazen bunları yazmak ve anlatmak düşer. Çanakkale’deki ulusal şehitlik, her Türk Vatandaşının gitmesi ve görmesi gereken ve Şehit olan dedemin yattığı bir yer. Bu akşam; Çanakkale’yi ve gördüğüm yerleri yazacaktım. Yalova köyünü, o köyün şehitliğini, şehit olan dedem için yazdığım ve okuduğum şiiri ve duygularımı da aktaracaktım. Gezdiğim yerler ile duygularımı ve şiirimi daha sonra detaylı yazmayı düşündüm. Çanakkale Öğretmen evindeki resimler benim çok ilgimi çekti. O resimler beni Güzel Sanatlar Lisesi’ne götürdü. Binayı “Hüseyin Akif Terzioğlu adına kurulan Vakıf yaptırmış. Okul Müdür Vekili Haldun Yılancıoğlu resim branşında bir öğretmen. Sulu boya resimlerini gösterdi “Sulu boya en zor resim sanatıdır, suya yazı yazmak gibi bir şeydir” diye bu tekniğin zorluğunu anlatmak istedi. Öğretmen evi müdürü Muammer Tüzün’ün aktardıklarını da günlüğüme almak istedim. Gökçeada Sosyal Tesislerine gönderdiği Hakkı Çetin isimli (70) yaşındaki öğretmen ve arkadaşları Savaştepe Köy Enstitüsü mezunu imişler, tesislere gittiklerinde merdiveni olmayan bir bölüme, müdürden çimento ve kum isteyerek, arkadaşları ile merdiven yapmışlar. Fahrettin Akutlu (39) yaşında Vali olmuş. Çanakkale ilinde adına yapılan bir okul var, her yıl gelir öğretmenleriyle birlikte Özel İdarenin lokantasında “Fahrettin Akutlu Çorbası” adı altında okulun tüm personel ve öğretmenlerine parasını ödeyerek yemek verirmiş. Kendisi Çanakkale'de oturuyormuş, şimdi (89) yaşındaymış. 1953 yılında Erzurum Valiliğinde, Atatürk Üniversitesinin kuruluşunda görevde iken; Üniversitenin finansmanını Amerikalılar sağlamış, Sefir inşaatın geç biteceğini belirttiğinde, biraz da hakaretamiz konuşunca, Vali Fahrettin Akutlu, “bizim paramız var, istediğimiz şekilde yaparız” diye yemeği terk etmiş. Devletin en yüksek temsilcisi olarak o hakaretlerin altında kalmak istememiş. 1969 yılında Balıkesir ‘de Ortaokul Müdürlüğü yapan müfettiş arkadaşımız Hurşit Tuna Bey de bir anısını aktardı. Milli Eğitimin Pul parası yetmeyince gönderilen ödenekten bunu tenkis etmiş, arkadaşımızı Vali Bey desteklemiş, dürüst tutum ve davranışları Valilik görevi sırasında anılıp durmuş. Hüseyin Çırnaz; Ticaret ve Turizm Yüksek Öğretmen Okulundan arkadaşım, onunla bir akşam birlikte oldum. Hiç değişmemiş, çocuklarını iyi yetiştirmiş, eski arkadaşlarımızı andık durduk. Kaya’yı anlatırken “ Kaya” dedi, “ Dur yolcu der gibi konuşur” Bir fotoğrafımıza bakarken de “bak Kaya konuşmayın der” gibi bize bakıyor” dedi, birlikte güldük. Hey gidi günler hey, Çırnaz için l998’de Çanakkale ye gelişimde şiir yazmıştım. Beni sımsıcak sardı. Eski günleri andık durduk, geçmişle buluştuk. Hasan OKURSOY Not; Başta Atatürk olmak üzere silah arkadaşları ve şehitlerimiz ile Fahrettin Akutlu Valimizi rahmet, minnet ile anarım. Şimdi aramızda olmayan Kaya arkadaşımıza ve Hurşit beye rahmet dilerim.



4 görüntüleme0 yorum
Post: Blog2_Post
bottom of page