6 Aralık 2016 Salı;
Gece kayın biraderim Hüsnülerde kaldık. Sabah Lefke’de kayın validesi Perihan teyzeyi ziyaret ettik. Perihan teyzenin anlatımları bizi büyüledi. Kızı Şerife altı aylık iken ona gelinlik dikmiş. O elbise ile dikiş makinası, masa ve dikiş kursu diplomasının fotoğrafını çektik. Perihan teyze; “İlk dikiş param ile bu diplomayı aldığım günkü sevincimi unutamam, bütün gece uyumadım” dedi. Ayrıldığımızda arabaya bineceğimiz sırada, kağıda yazdığı sekiz dizelik bir değişi bize ulaştırdı.
“Gitti gençlik kuşlar gibi Uçup gitti tutamadım İhtiyarlık başa bela Çok gezdirdim satamadım
İnsana keyif verir Kahvenin kaynaması Eşeği yoldan çıkarır Sıpanın oynayıp sıçraması”
Bu dizeleri okuyunca, gidip kendisini yine öptüm. Düştüğü yerde resmini çektim. Beş yıl önce geldiğimizde, oğlu Salih'e söylediği sözümü unutmamış. “Annen sıcacık bir iklim, Akdeniz gibi kıymetini bilin” demişim.
Aspava lokantasında yemek yiyerek Lefke’den ayrıldık. Kayın validem, Hatice anne Hüsnü’ye bir sabah telefon etmiş. “Oğlum hep denize ayağımı sokarım, hiç girmedim, bana Londra’dan gelirken bir mayo alıp gelsene” demiş ve kahkahayı basmış. Anılarında bizde gülümseyerek geçmişi yeniden yaşadık.
Hasan OKURSOY
