top of page

YOLLAR-28

Güncelleme tarihi: 16 Eyl 2022

RESİM ÖĞRETMENİMİZ İSMAİL GÜMÜŞ

İsmail Gümüş, Kırklareli'nin Demirköy ilçesinde 5 Temmuz 1938 tarihinde doğmuş. Demirköy Merkez İlkokulunu bitirdikten sonra Kepirtepe Köy Enstitüsüne kayıt olmuş, köy Enstitüsünde okurken öğretmeni Hüsnü Taran resim yeteneğini fark etmiş. Yine öğretmeninin yönlendirmesiyle Çapa Öğretmen Okulu sınavlarına girerek kazanmış ve bu okuldan 1957 yılında mezun olmuş. Mezuniyetinden sonra İzmit’in Alimezar köyüne atanmış, buradan Gazi Eğitim Enstitüsü resim bölümünü kazanarak resim dalında 1963 yılında öğretmen olmuş.

Rize İlk öğretmen okulunda bizim de öğretmenimiz oldu.

Askerlik dönüşünde ise Beşikdüzü öğretmen okulunda öğretmenlik yapmış, Ankara'da değişik okullardaki öğretmenlik görevinden sonra da 1985 yılında emekli olmuş.

Öğrenciliğimizde, edebiyatla ilgisinin pek farkında değildik. Şiirlerini bazen büyük harf ile yazdığını görürdük. Daha sonra ben de şiir yazarken öğretmenime öykündüm. Bazı şiirlerimi büyük harf ile yazdım.

Öğretmenimiz, Kepirtepe Köy Enstitüsünde okurken edebiyata ilgi duymuş, Gazi Eğitim Enstitüsünde ise şiir ve hikâye ile deneme yazılarını yazmaya başlamış.

1985 yılında emekli olan öğretmenimizin Ankara Beştepede kurmuş olduğu resim atölyesinde, emekli büyükelçilere ve üniversite öğretim üyelerine dersler verdiğini duyardım, bir cumartesi günü, Beştepede atölyesini ziyaret etmek istedim, çok aradım fakat bulamadım. Oysa yanlış bir adres ve sokakta aramışım.

İlk öykülerini Varlık ve Türk Dili Dergilerinde okudum. Daha sonra da Boşnak Türküsü, Deli Balkan Yeli, Bego Dayının Islığı kitaplarını alarak okuma imkânım oldu. Fakat Minnacık şiir kitabı ile Hançer romanını bulamadım.

Öğretmenimizi Ankara’daki Aşık Veysel heykeli daha çok tanıtmış ve korumaya alınan üç heykelden biri imiş.

Öykü yazarlığında ise onu geç keşfettiğine üzülen Melih Cevdet Anday olmuş.

İsmail Gümüş öğretmenimizin okuduğum öykülerinde Rumeli göçünün izlerini buldum.

Salih Koralp Güreşir; Yazmış olduğu makalesinde, öğretmenimizin ressam ve heykeltıraş kimliğinin yanında yazarlığının da olduğunu, göç konulu Türk edebiyatında kendisini dikkat çekici bir yere yerleştirdiğini belirtir. (1)

Öğretmenimizden önce okulumuzda kadrolu Resim-İş öğretmenimiz yoktu. Komşu okulumuzdan Fenerbahçeli Yavuz’un ablası birinci sınıfta derslerimize girmişti.

Öğretmenimiz okula gelir gelmez okulun altındaki bayıra bir Resim-İş atölyesi binası yaptırdı ve derslerimiz önceleri sınıfta yapılır iken orada yapılmaya başlandı. Yıllar sonra öğretmenimizin büyük bir olay yarattığını daha iyi fark ettim. Kıt imkanları olan okulumuzda bir atölye yaptırarak, derslerini burada yapması sıradan bir olay değildi. Onun resimlerinden oluşan ilk Resim-İş sergisini, Turistik Otelin salonunda açıldığında gördük. Öğretmenimiz gözümüzde daha büyüdü. Her yıl okulda bir oyunu hazırlayarak, şehrin ses sinemasında, 16 Mart Öğretmen Okullarının kuruluş yıl dönümünde sahneye konulmasını sağladı. Öğretmenimizle gurur duyardık. Resim dersini sevmemiz ve bu konuda yeteneği olan arkadaşlarımızın ortaya çıkması, ders programlarının ve tarih şeritlerinin, ahşap doğrama çalışmalarının, kitaplarımızın ciltlenmesi, onlara motiflerin yapılması farklı idi. Arkadaşlarımızla bir araya geldiğimizde bu güzellikleri hala anarız. Öğretmenimiz, hepimizin yazı ve resim derslerini sevmemizi sağladı.

Öğretmenimizin yola düşen izinde şimdilik bu hususları yazdım, öğretmenimiz için yazdığım bir şiirimi de sizlerle paylaşmak istedim.

RESİM İŞ ÖĞRETMENİMİZ

l938 de doğmuş bir hudut kasabasında bağırmış yoksul sokağında babası öldürmemiş o açlık yıllarında


Yıllar sonra öğrencisi olduk Rize Öğretmen Okulu'nun o taş binasında


Biz ondan öğrendik renklerle arkadaş olmayı ondan öğrendik resimle boş zamanlarımızı acıdan çirkinden ayırmayı ondan bakmasını öğrendik gökyüzünün ve denizin mavisine belki, resmedemedik o denizin hışırtısını fakat yıllar geçse de hatırlarız ne zaman görsek bir deniz bir elinde palet bir elinde fırça gözlerimiz kamaşsa da ay ışığında bağdaş kurmuş oturur öğretmenimiz hala o denizin ortasında


Denizin hışırtısını resmetmek için bize el eder orada durur bıkmaz usanmaz yazda kışta


Hasan OKURSOY 25 AÄŸustos 2021 MordoÄŸan

Kaynak;

1-Salih Koralp Güreşir, Rumeli’den Anayurda Göç Konulu Edebiyatta İhmal Edilmiş Bir İsim: İsmail Gümüş, Araştırma Makalesi, Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi 331Haziran 2020 Cilt 22 Sayı 1 (331-343).

Not; Resim Ali Aşkan'dan alınmıştır. Öğretmenimizi ve aramızdan ayrılan Güven Sümer arkadaşımızı rahmet ve özlemle anarım.



3 görüntüleme0 yorum
Post: Blog2_Post
bottom of page