top of page

YOLLAR-58

HAMİT ÖZMENEK

Köy Enstitüleri, kalkınmamızda, eğitimin ülkemizin her köşesine ulaştırılmasında büyük katkılar sağlamıştır. Bu okullardan mezun öğretmenlerimiz, arıcılığın, hayvancılığın ve meyveciliğinin yaygınlaşmasının yanı sıra köy yollarının yapımında, köylerin suya kavuşturulmasında büyük başarılar elde etmişlerdir. Gittikleri köyü ve çevresini aydınlatmışlardır. Köylerimizde unutulmaz, kalıcı işler başarmışlardır.

Yıllardır ortaya çıkarılmayan halk türkülerini, folkloru araştırıp bulmuşlar ve bizlere ulaştırmışlardır.

Bu aydınlanmacı çalışmaları içinde bürokrasi ile de savaşarak halkımızın uyanmasını sağlamışlardır.

Fakat bu çalışmalarında çok da sıkıntılar yaşamışlar, bir yerden bir yere sürülmüşler, yine de ülkemize, bu öğretmenlerimiz küsmemişlerdir. Eğitim-öğretimde en güzel çalışmalarını sergilemişlerdir.

Ben bugün “Yollar” yazı dizimde, 24 Kasım Öğretmen Günü nedeniyle Köy Enstitüsü öğretmeni Hamit Özmenek’i alıntılar yaparak kısaca anlatacağım.

Hamit Özmenek, değişik köy enstitülerinde öğretmenlik yapmış. Fevkalade başarılı çalışmalar ortaya koymuş. Her öğrencisinde bir anı, bir iz bırakarak bu dünyadan ayrılmış.

Çifteler Köy Enstitüsünde çalışırken oğlu Varlık dünyaya gelmiş, ismini de okul müdürü Rauf İnan vermiş. Hamit Ermenek daha sonra İvriz, Aksu, Pulur, Dicle Köy Enstitülerinde öğretmenlik yapmış.

Mahmut Makal’ın eşi Naciye Poyraz, Hamit Özmenek’i çok güzel anlatmış.

Naciye Poyraz, Köy Enstitülerinde çalışanların nasıl seçme insanlar olduklarını güzel dile getirmiş.

Naciye Hanım, Muğla Yerkesikli imiş, on bir yaşında 1942 Şubat ayının soğuk ve yağmurlu bir gününde Aksu Köy Enstitüsüne kayıt olmak ve okumak için yola düşmüş. Zor bir yolculuktan sonra kaydı yapılıp, okulda kaldığı ilk gece yorganı çekerek ağlamış. Ertesi gün babasına mektup yazarak okuldan ayrılmak istediğini bildirmiş.

On beş gün sonra Müdür Yardımcısı Hamit Ermenek kendisini çağırmış. Masanın üzerinde babasına yazdığı mektubu görünce, posta kutusuna atılan mektupların okul yönetimince kontrol edildiğini düşünerek korkmuş.

Hamit Bey, “Sen her akşam ağlıyormuşsun, doğru mu?” diye sormuş. Naciye Hanım da “doğru, köyüme dönmek istiyorum” demiş. Hamit bey biraz düşündükten sonra “Peki ben seni Muğla’ya kendi elimle götürmeye söz veriyorum, hem güzel memleketinizi görmüş olurum” Diyerek kendisine köyünü anlattırmış.

Kendisini dinledikten sonra gülümseyerek “Söz verdim, seni memleketine götüreceğim, fakat şimdi işlerim çok, on beş, yirmi gün sonraya ne dersin?” Diye söyleyince Naciye Hanım “Olur” demiş ve yanından ayrılmış.

On beş gün geçince kendisini yine çağırmış. “İşlerim biraz hafifledi, gidelim mi?” Diye sorduğunda “Hayır” demiş, okula alışmış. Hamit Özmenek öğretmenliğinin yanında, aynı zamanda bir ağabeymiş.

Ölüm haberini gazetelerde okuyunca Naciye Hanım ağlamış. Öğretmeni Hamit Ermenek, okulda eşsiz bir insanmış, karşılıksız çalışmış. Her öğrencide bir sevgi bırakıp bu dünyadan ayrılmış.

Hamit Ermenek şimdi Bursa’nın Hamitler köyünde yatıyormuş. Onu çok seven köylüler, köylerinin adını değiştirip köylerinde öğretmenlik yapan Hamit beyin adını vermişler. (1)

Hamdi Sucu, İvriz Köy Enstitüsünde öğretmeni olan Hamit Özmenek’i de şöyle anlatmış.

Genellikle tüm öğretmenler sevilirmiş. Onu en çok etkileyen Hamit Özmenek imiş, devlet malını koruma yönünde çok titizmiş. Kırılan tahta bir sandalyeyi alıp, tüm öğrencileri bayrak direğinin önüne toplayarak; “Cavır herifler; sizin babalarınızın vergisiyle alınır bu, tüyü bitmedik yetim hakkı var bunda!” diyerek öfkeli bir sesle, neredeyse gözlerinden yaş fışkıracak şekilde söylermiş.

Rifat Ilgaz, 1952-1960 yıllarında Tan gazetesinde dizgici, düzeltmen ve röportaj yazarı olarak çalışmış. Ellili yılların başında Kemal Bayram Çukurkavaklı’yla tanışmış. Daha sonra Yenigün gazetesinde patronu olan Kemal Bayram, Köy Enstitüsü mezunu imiş, öğretmenlikten ayrılınca aynı gazetelerde Rifat Ilgaz ile düzeltmenlik yapmış. Sık sık yapılan sohbetlerde Rıfat Ilgaz, arkadaşının Köy Enstitüsü anılarını heyecanla dinlermiş. Kemal Bayram, yarı sert, yarı yufka yürekli, çocukların çok sevdiği müdür muavini Kel Hamit’i anlatırmış. Yani (Kel Mahmut) Hababam’ın muavini, Hamit Özmenek’te hayat bulmuş. (2)

Mustafa Ekmekçi 14 Kasım 1989 tarihli Cumhuriyet gazetesinde; “Kastamonu’da Gençler” başlıklı yazısında da bu durumu aktarmış. “Nihat Dicle, Rıfat Ilgaz'ın “Hababam Sınıfı’' yapıtında geçen "Kel Mahmut'muş. Rifat Ilgaz, Nihat Dicle ile köy enstitüsü öğretmenlerinden Hamit Özmenek'i birleştirerek "Kel Mahmut” tiplemesini ortaya çıkarmış.” (3)

Nihat Dicle, Rıfat Ilfaz’ın muallim ortaokulunda öğretmeniymiş. Hababam sınıfında belirttiği bir idareci tipi olması nedeni ile bu öğretmeninden esinlenerek “Kel Mahmut” karakterini yaratmış. Bir gün Rifat Ilgaz, Mustafa Ekmekçi ile Nihat Dicle’yi tanıştırmış. Mustafa Ekmekçi de Kel Mahmut’u süzerek Rıfat Ilgaz’a “Nihat Dicle’nin kel olmadığını” söylemiş.

Rifat Ilgaz da” Muhtevası hocam, şekil olarak da Hamit Özmenek” Demiş. Çünkü yine birlikte çalıştığı Varlık Ermenek Hamit beyin oğlu imiş, Hamit ismini Mahmut yaptık, isim oradan geldi” diye cevap vermiş. (4)

Varlık Özmenek de babasının görev yaptığı Köy Enstitülerinde “En çok bir haftalık zorlukların, yorgunlukların atıldığı ‘cumartesi gecelerini sevdiğini” yazmış. Bu gecelerde, geçmiş haftanın genel değerlendirilmesi yapılırmış. Öğrenciler, okulun müdüründen ambar memuruna, demirci ustasından matematik hocasına kadar... Herkes herkesi serbestçe, saygı ve ölçü nirengisinde kıyasıya eleştirirmiş. Daha sonra tüm öğrenciler halk oyunları oynar, şiirler, şarkılar; fıkralar” anlatırlarmış, cumartesi geceleri, aslında Demokrasi şöleni şeklinde geçermiş. (5)

Hamit Özmenek öğretmenlik yaptığı köyde çalışmaları nedeniyle, köyün isminin değiştirilerek kendi isminin verilmesini sağlayacak kadar mükemmel bir öğretmenmiş.

Hamit Özmenek öğretmenimizi ve aramızdan ayrılan tüm öğretmenlerimizi rahmet, minnet ve saygı ile anmak istedim. Tüm öğretmenlerimizin ve arkadaşlarımızın da 24 Kasım Öğretmenler gününü kutlarım. Sağlık ve mutluluk dilerim.

Hasan OKURSOY 24-11-2021 Yelki

Kaynak; 1- Mahmut Makal, Köy Enstitüsü’ne Götürülüşüm, Mahmut Makal, Bozkırdaki Kıvılcım Enstitülüler, Literatür Yayınları, 7.Basım Haziran-2020, s. (160-165). 2- M. Mahzun Doğan, Kel Mahmudun oğlu da göçtü dünyamızdan…başlıklı Başkent gazetesi, 26-8-2020 tarihli yazısı. 3- Mustafa Ekmekçi, Kastamonu’da Gençler, 14 Kasım 1989 tarihli Cumhuriyet Gazetesi. 4- Ekşi Sözlük. 5- Varlık Özmenek, Bir Yaşanmışlık Öyküsü Demokrasi Enstitüleri Yazıları, Şubat 2004, Sayı:2 Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği,



2 görüntüleme0 yorum
Post: Blog2_Post
bottom of page