top of page

YOLLAR-44

BİLİM VE AKLIN YOLU

Her akşamın bir gecesi ve bir karanlığı vardır. Sabahında ise güneş güler durur. Fakat ayrılık başkadır, bazen dönüşü olmaz, kalan gidenin acısını taşır. Giden bir daha bulunmaz. Kırılan onarılmaz, ne kadar saklarsan sakla, sakladıkların bir gün kesiğinde kanar. İnsan bazen geçmişi sorgular, unuttukları aklına gelir. Bazen de kopuk sorularına cevap arar. Güzellikler çirkinleşir, köşesinden çirkin çirkin bakar. Cumhuriyetin ve Atatürk’ün yüzü aslında ülkemizin aynasında zaman zaman görünür. Birtakım sıkıntılar yaşasa da Cumhuriyetin getirdikleri hiçbir zaman unutulmaz. Atatürk gibi bir lidere sahip olmak bir şanstır. Onun devrimleri sayesinde cumhuriyetin güleç yüzü farklıdır. Bizler, cumhuriyet ve sosyal devletin sağladığı yatılı okullarda ve yüksek öğretimde burs ve kredi imkanları ile okuduk. Cumhuriyetin verdiklerini hiçbir zaman unutmadık. Bilimin dediklerini hep dikkate aldık. Öğretmenliğimizde öğrencilerimizi bilimin ve aklın yolunda yetiştirmeye gayret gösterdik. Cumhuriyetin ve Atatürk’ün hedeflerini öğrencilerimize aktardık. Biz Atatürk’ü çok sevdik. Yarının toplumunu yetiştirmenin iyi bir eğitim-öğretim verilmesi ile mümkün olduğunu hala söyler olduk. Eğitim-öğretim Temel eğitim kanununda belirlenen hedeflerde verilmezse sıkıntıların doğacağını dile getirdik. Prof. Dr. Afşar Timuçin: “Akıllarını Yeterince Kullanamayanlar, Başkalarının Aklıyla Düşünmek Zorunda Kalırlar” yazısında; “Cahillik arttıkça göreneklerin baskısı artar. Sağlıklı bir eğitim düzeni oluşturmadan toplumu ya da toplumdaki bireyleri hastalıklarından arındırmak olası değildir. Eğitim çöküntüye uğradıkça, eğitimde çöküntü çöküntüyü yarattıkça, eğitim alanları yeterince eğitilmemiş insanların elinde kaldıkça ve bu insanların boş öngörüleriyle her gün iyileştirme adına bir takım anlaşılmaz değişikliklere uğratıldıkça toplumu hastalıklarından arındırmak olası değildir.” Demiş. (1) Cumhuriyet gazetesinde; “Önce bilincimizden sorumluyuz” başlıklı yazısında ise “Eğitim ancak iyi yetişmiş eğiticilerle yapıldığında verimli olabilir. Eğitilmemiş eğiticinin yapacağı eğitim yarardan çok zarar getirir. Eğiticinin işi sağlıklı bilinçlerin oluşumuna katkıda bulunmaktır ve yeni yetişenlerin sağlam kişilikli olması için çalışmaktır. Yetersiz eğitici bilir bilmez edindiği tutarsız bilgileri sunarken bilinçleri dağıtmakla kalmayacak, kişilerin ruhsal dengesini de bozacaktır. Kötü eğitimle gelen kötülükler kişilerde akıl hastalıklarına kadar varan sıkıntılara yol açabilir.” Diye söylemiş, sonunda da “Her kişi önce kendinden sorumludur, yani kendi bilincinden sorumludur. Kendinden sorumlu olmayan kişinin başkasından ya da başkalarından sorumlu olması bir masaldır.” Diye insanımızı yetiştirmenin ve onun eğitimini verecek eğitimcilerin durumuna değinmiş. (2) Aslında ortaya koyduğu bu hususlar günümüzdeki olumsuzlukları da sorgulamaktadır. Öğretmeni iyi yetiştirmediğimizde toplumun aydınlatılması ve ona verilecekler de aksar. Bilim ve aklın yolunu desteklemeyen, onu kullanmayan toplumlarda sıkıntılar büyür. Toplumun her katmanında bu görünür. Her alanda bilimin ve aklın yolundan ayrılmamalıdır. 23 Ağustos 2021 tarihli Sözcü gazetesindeki haberde; Manisa Valisi Yaşar Karadeniz, “Türkiye'de günlük vaka sayıları 20 bin civarında seyrederken vefat sayılarında da son günlerde büyük artış gözlendiğini, aşının önemine dikkat çekerek kentte corona virüsü dolayısıyla hastanede tedavi altında olan hastaların yüzde 88'inin aşısız ya da aşılarını tamamlatmayanlar olduğunu” açıklamış. (3) 24 Ağustos 2021 tarihli bir başka haberde ise ; İnternet üzerindeki Covid-19 aşısı ile ilgili yalan bilgilere inanan ve aşı olmayı reddeden Avustralya'da Lorraine isimli kadın “Delta varyantının bir yalan olduğunu ve abartıldığını söyleyen çok sayıda Facebook paylaşımı gördüğünü, bu yüzden aşı olmadığını, bu hastalığa yakalandığını ve hastanede olduğunu" belirterek insanlık için umudunu yitirmeye başladığını söylemiş. İnsanlara yanlış bilgi yayarak "insanların acı çekmesi ve ölmesine izin verilmesi beni yıktı” ifadesi ile çığlığını dünyaya ulaştırmak istemiş. (4) Bugünkü sözcüde ise Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Günlük vaka sayısında 20.000'in altını kritik eşik kabul ediyoruz. Yeni vaka sayılarımızsa 30.000'e yaklaşmış durumda. Bugünkü vefat sayımız, daha önceki yüksek vaka sayılarının sonucu olarak 227. Bu tabloya karşı, başarının şartı tedbirlere muntazaman uyum ve aşıdır!” demiş. (5) Cumhuriyet gazetesindeki bir diğer haberde de Aşının saklanma ve uygulanma aşamalarını anlatan Doç. Dr. Özcan Pişkin, herkesi aşı olmaya davet etmiş. Pişkin, Covid-19 pandemisi ile ilgili henüz kesin tedavi yöntemi bulunmamakla birlikte en etkin mücadelenin aşı ile yapıldığına dikkat çekerek "Aşıları tam olan hastaların her ne kadar virüse yakalanma şansı tamamen engellenmese de gerek servislerde gerekse yoğun bakımlarda sürecin daha hafif olduğunu gözlemliyoruz. Hastalar, daha hafif olarak bu hastalığı atlatıyor. Hastanemizde 20 bininci doz aşımızı da yaptık. Tüm vatandaşlarımızı aşı olmaya davet ediyoruz" diye gözlemlerini aktarmış. (6) İnsan bazen yaşamı boyunca ne aradığını ayırt edemez. Bilimin ve aklının sağladığı imkanları göremez. Bilimin gösterdiği yoldan ayrılan toplumlar sıkıntılardan kurtulamaz. İnsanlığı aydınlığa götüren bilim ve akıldır. Bugün bilim ve akıl, bu bulaş ortamından kurtulmanın yolunun aşı olmaktan geçtiğini söylüyor. Buna toplu halde yaşayan insanların, başkalarının sağlığını tehlikeye atmamak için mevcut aşılardan birini vurdurması ve bu konuda yapılması gereken hususlara uyulması gerektiği ilgililerce aktarılmaktadır. Bu konudaki uzman hekimler de mevcut aşıların bir yan etkisinin olmadığını devamlı söylemektedir. Her şey geçer, fakat bu yangın yeri böyle giderse yine acı bir başka eylülü beklemeden önümüzdeki günlerde bulaş ortamı artarak daha acı haberlerle yollarımıza düşer. Sonuç olarak, bilimin ve aklın yolu “aşı olmamızın gerekliliğini söylüyor. Bu konudaki uzmanlar da bu durumu destekliyor. Umarız hepimiz aşı oluruz da bu bulaş ortamından kurtuluruz. Türkiye Bilimler Akademisi Kanser Çalışma Grubu Yürütücüsü Prof. Dr. Demirer’in "Biz eğer bu pandemiyi yok etmek istiyorsak, aşılanmak lazım. İnsanlar aşılanmazsa bu pandemiyi yok edemeyiz" diye geçen yılın sonunda söylediklerini de unutmamalıyız. (7)

Hasan OKURSOY 30 Eylül 2021 Yelki Kaynak; 1- Prof. Dr. Afşar Timuçin, Akıllarını Yeterince Kullanamayanlar, Başkalarının Aklıyla Düşünmek Zorunda Kalırlar, Cafrande.org -24/06/2020 tarihli. 2- Prof. Dr. Afşar Timuçin, Önce Bilimcimizden sorumluyuz, 27 Ocak 2019 tarihli Cumhuriyet Gazetesi. 3- 23 Ağustos 2021 tarihli Sözcü gazetesi haberi. 4- 24 Ağustos 2021 tarihli Sözcü gazetesi haberi. 5- 30 Eylül 2021 tarihli Sözcü gazetesi haberi. 6- 30 Eylül 2021 tarihli Cumhuriyet gazetesi haberi. 7- 17 Aralık 2020 tarihli Haber Türk haberi.



3 görüntüleme0 yorum
Post: Blog2_Post
bottom of page